Yetenekli ve özel bir çocuğun eskizleri Remo… Yarı hayal, yarı gerçekten oluşan bu eskizler bir otistiğin dünyasını Remo ile sunuyor. Komşunun kızı, hayaldeki çocuk, filmdeki panda, kapıya gelen satıcı eskizlere yansıyor. Otistik bir çocuğun günlük yaşamı Remo ile karakterize ediliyor. Remo’yu özel kılan şey ise Remo’nun tasarımcısının, o özel çocuğun tam da kendisi olması.

remo-design-remzi

Remo’nun kahramanı Remzi. O 16 yaşında ve otistik. Bir şeylerin ters gittiği Remzi iki yaşındayken yakın seslere tepki vermemesiyle anlaşılıyor. O zamandan sonra Yılmaz ailesinin yaşamı tamamiyle değişiyor. Pek bilinmeyen ve keşfe çok müsait olan otizm herkeste olduğu gibi Remzi’de de farklı şekilde etkiler  yaratıyor. Otizm zorlukları, gizemi, tatlılığı, ve savunmasızlığı ile giriyor aileye. Alınan kötü tavırlar nedeniyle sürekli değiştirilen ana okulları, herkesin Remzi’ye uzaylı gibi bakması, ilkokulun uyguladığı dışlayıcı politika otizmin Remzi’ye yaşattığı kötü anılardan bir kaçı. İyi yanı ise onu çok özel bir çocuk yapması; onun dünyaya daha toz pembe bakabilmesi, sempatik tavırları ve yeteneği…

otizm-ve-sanat

Daha ufakken annesiyle birlikte katıldığı bir partide Remzi sıkılıyor. Kendisini oyalamak için eline bir kağıt ve kalem alıyor, çizmeye başlıyor. Çizdiklerinin güzel olduğunu fark eden annesi bu becerinin geliştirilmesi gerektiğine karar veriyor. Remzi bu kararla beraber seramik dersleri almaya başlıyor. Düşüncelerini daha iyi ifade etmek için bir yol olan sanat Remzi’ye kapılarını aralıyor… Seramikten totemler yapan Remzi bu totemler için eskizler çizmeye başlıyor. Bu eskizler ise Remo’nun yaşama geçmesini sağlıyor.

baykuş-crop-u375

Böyle bir hikaye sunuyor bize Remzi’nin kendini tanıttığı ve ürünlerini paylaştığı sitesi. Ayrıca abisi onun bu yeteneğini keşfettiklerinde resim kursuna göndermek istemediklerini kendi çizimlerinin orijinal kalması gerektiğini ifade etmiş. Öyle de olmuş da çizgileri gerçekten muhteşem. Seramik nesneler yapıp bunlara özgün çizimlerini katarak sanatını ortaya koyan Remzi ilk sergisini Ankara’da yapıyor ve otizme farkındalık kazandırmak için güzel bir etkinlik oluyor. Aslında bir çok insan otizmli bireylerin ilgilerinin peşinden gidilirse ve fırsatlar sunulursa güzel şeyler olabileceğini keşfediyor.

Sanatcı-Remzi

Ve Remzi’nin abisi ile yapılan bir röportajdan küçük bir kesit :

”Remzi mimar bir anne bürokrat bir babanın ikinci oğlu. Kendisi Kıbrıslı, Türkiyeli ve Kanada vatandaşı. Tabi böyle uluslararası bir çocuktan da uluslararası bir marka çıkar değil mi? Remzi 2 yaşındayken müziği duyduğu anda kafasını sallamaya başlardı. Ritim tutuyor sanordık. Fakat Remzi dediğimizde bize bakmaz, bizimle iletişim kurmazdı. Bir şeylerin ters gittiğini anlayınca doktorla bir randevu sonu yepyeni bir dünya karşıladı bizi. Remzi otizmliydi. Daha önce gazetede okuduğun, TV’de gördüğün artık yan odada her akşam senle uyuyordu. Bunu kabullenmek zor olsa da ailecek Remzi’yi kabullendik ve gelişmesi için elimizden ne geliyorsa yaptık. Remzi alternatif ve bilimsel birçok terapi aldı. Hatta anneanemizin meşhur bir lafı var “Bu çocuğun kelimesi bir milyar” diye. Evet, hem maddi hem de manevi olarak Remzi’ye inanılmaz bir ilgi gösterdik. Bununda meyvelerini Remzi’nin artık çok sosyal, sevecen bir çocuk olmasıyla görüyoruz. Tabi Remo markası da bunun en büyük meyvesi. Remzi özel eğitimin yanı sıra bir kaynaştırma öğrencisi olarak da normal eğitimini sürdürüyor. Güzel Sanatlar Anadolu Lisesinde okuyor.

Remzi’nin günlük yaşamı hem çok dinamik hem de monoton. Özel eğitimler, okul ve ödevler onun yaşamının monoton kısmı, fakat dinamik kısmı da var tabi. En çok hoşlandığı şey koşa koşa bakkala gitmek. Bakkalla araları da iyi. Sürekli veresiye bir şeyler alıyor. Yüzmeyi çok seviyor. Bir insanın hobisinin olması çok önemli. Remzi’ye biz bunu kazandırmak için bir hayli çaba harcadık. Piyano denedik, üzerinde yürüdü, binicilik denedik, sevmedi, buz pateni denedik, üşüdü ve en sonunda üç şey sevdi: Çizmek, yüzmek ve seramik yapmak. Remo ise Remzi’nin yaşamını çok daha sosyal kıldı. Artık Remzi dergi çekimlerine gidiyor, canlı yayınlara katılıyor, gururlanıyor ve sosyalleşiyor.

remo-design-1

Evet, otizmde zorlu ve bariyerli bir sektör olan tasarım sektöründe yer alıp, yükselebilir! Evet, bir otizmli de kendisini kanıtlayarak ünlü bir tasarımcı haline gelebilir. Bizim herkese yaymak istediğimiz mesaj otizmin tek bir kimlik olmaması. Bir erkek otizmliyken ayrıca bir müzik sever, iyi bir yüzücü, bir huysuz, bir tasarımcı, bir somurtkan ya da bir polyanna olabilir. Tıpkı hepimizin birden fazla kimliği olduğu gibi. Bu nedenle otizmli bir birey asla dezavantajlı bir grupta olduğunu benimseyerek hareket etmemeli. Aileler anlamalılar ki herkese bir şans verildiğinde muhakkak bir başarı hikayesi oluşacaktır.”

remo3

Remzi gibi nice otizmli bireylerimiz ailesinin ve etrafındakilerin desteği ile bir çok şeyi başarabilir en önemlisi kendilerini ifade edip mutlu olabilirler. Bizlere umut olması ve cesaret vermesi için bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettik.

Adını özgün tasarımı ve farklı çizimleri ile duyuran Remzi yani ailesinin ve tanıdıklarının seslenişiyle Remo gördüğü her şeyden etkilenip çizebiliyor. Bu sıralar ise evdeki yardımcıları olan ve neredeyse her halini çizen Sultan teyzesinin önlük ve kurulama bezlerini de tasarlayıp satışa sunacak.  Bizler size Remo’yu takip edebileceğiniz hesaplarını Yabancı Bayan Piraye paylaşıyoruz.

http://www.designremo.com/turkish.html

https://www.instagram.com/remodesign/

https://www.facebook.com/designremo/?fref=ts

Remo’nun ürünlerini yani onun hayal ve gerçek arasındaki dünyasını, otizmli bir birey olarak sanata bakışını satın almak isterseniz  http://remo.sopsy.com/urun/harmless-body-sarap-kadehi/284224 adresinden temin edebilirsiniz.