Oyun seçerken ve oynarken dikkat etmemiz gereken şey çocuğumuzu gözlemleyip deneyimlerimize güvenerek hareket emek demiştik.  Özellikle yeni bir oyuna başlıyorsak yani çocuğumuz bu oyunu ilk defa deneyimleyecekse ne yapmalıyız?  Oyun defalarca oynanıp tanıdık hale gelinceye ve çocuk kendini rahat hissedinceye kadar oyuna başlamadan önce değişiklikler yapın.

Carol KRANOWİTZ Duyusal İşleme Bozukluğu Olan Çocuklar kitabında pek çok örnek veriyor ama biz basit olan bir örnek üzerinden gidelim. Kutuya top atma oyununu ele alalım. İster grup ister bireysel eğitim olsun aşağıdaki önerileri uygulamayı deneyin lütfen. Tekrar söyleyeyim kurallı bir oyun için değil eğlenceli bir oyun için bu aşamaları yazıyoruz. Kurallı oyunlar en son aşamalardan olduğu için hemen yönerge vereceğim ve çocuk bu yönergeyi gerçekleştirene kadar sıkı bir disiplinle çalışacağım diye düşünmeyin.

Sese karşı hassasiyet varsa oyun alanını değiştirin daha sessiz bir ortam tercih edin. Kalabalık bir sınıfta iseniz diğer çocuklardan biraz daha sessiz olmalarını isteyin veya çocuklarla aranızda biraz mesafe olsun. Topu atacağı kutuyu yumuşak bir malzeme ile kaplayabilir topun aşırı ses çıkarmamasına dikkat edebilirsiniz.  Rahatlayabilmesi ve konsantre olabilmesi için belki sevdiği müzik kısık sesle kullanılabilir veya oyun sırasında sakince şarkı söylenebilir.

Kontrolü elinde tutmak isteyen ve kendi kurallarını koymaya çalışan bir çocuksa ilk olarak topu fırlatma sırasını ona verin. Topu fırlattıktan sonra oyun alanından uzaklaşıp kendini daha rahat hissedeceği bir yere geçmesine müsade edin, daha sonra tekrar tekrar model olun ve oyuna davet edin. Bazı kontrolcü çocuklar ise kutuya atılan topları oyun sırasında koşarak boşaltmak ister çocuk oyuna alışana kadar bunu yapmasına lütfen izin verin.

Yine grup oyunlarına karşı direnç gösteriyorsa ilk topu o atsın ve sonra gitsin. Gruptan ayrı durmak istiyor ama ilgiyle diğer çocukların veya sizin oyununuzu takip ediyorsa oturup izlemesine müsade edin. Sık sık oyuna davet edin cesaretlendirin.

Yoğun dokunma, çarpma, aşırı hareket, zıplama gibi ihtiyaçları olan çocuklarla top atma becerisi çalışıyorsanız topu kutuya attığı her an sonrasında sıkıca kucaklayın veya  el ele tutuşup zıplayın. Eğer kalabalık içinde sırasını beklemesi gerekiyorsa böyle bir çocuğun omuzlarına hafif kuvvet uygulayarak şefkatlice dokunun. Sürekli hareket halinde kalacaksanız ağırlık yeleği veya ağırlıklı boyunluk gibi terapi araçları giydirin.

Boşluğa dalıp giden ve sık sık oyundan kopan bir çocuksa top atacağı kutuyu parlak ve dikkat çeken renklerde boyayın veya kaplayın. Kutunun üzerine sevdiği bir eşya veya karakter yapıştırabilirsiniz. Böylece kutuya dikkatini çeker ve topu hedefine atmasını sağlarsınız. Yanar döner renkli kartonlar, simli evalar, üç boyutlu resimler gibi malzemeler kullanabilirsiniz.

Görsel takip yeteneği zayıf olan bir çocuğun kutuya topu atıp attığı yöne bakması zor oluyor hedefi sürekli ıskalıyorsa ona özel bir değişiklik yapıp topu attığında kutuyla topu siz yakalamaya çalışın ve bunu yaparken hareketleriniz abartılı olsun. Eğlendiğinizi ona gösterin.

Bir öğrencimiz yeni oyunlara katılmak konusunda çok çekimserdi. Önce oyunu oynayan diğer akadaşlarını ve bizi ilgiyle izliyor oyuna kendi isteğiyle katılsa bile bir kaç dakika sonra koşarak uzaklaşıyordu. Sabırla oyuna katılması için davette bulunduk ve kaçıp gitmesine izin verdik çünkü onun oyunu öğrenme tarzı bu idi. Önce gözlüyor, biraz deneyimliyor ve en son oyundan en çok keyif alan, oyun bittiğinde tekrar tekrar oynamak istediğini bildiren çocuk oluyordu. Anne baba olarak çocuklarımızı gözlemlersek nerde çocuğu zorlayacağımız nerede sabırla model olup bekleyeceğimizi biliriz. İç güdülerimiz ve zihnimiz bize doğru yolu gösterir.

Bir diğer dikkat verilecek konu ise aşırı hassasiyet, aşırı tepki verme ve duyusal savunuculukdur. Böyle çocukları anlayabilmek zordur. Kıyafetlerinin nasıl hissettirdiği, dokunulmanın kendilerinde oluşturduğu sinir hali veya oyun eşyalarının konumu ile şikayetleri vardır ve sözel ifade becerisi yok ise bu durumu anlayabilmek güç olabilir. Aşırı hassas çocuklar kendilerini gerçek veya öngörülemeyen dünyanın hayali tehlikelerinden koruyabilmek için sürekli tetiktedir. Davranışları endişeli, inatçıdır. Sokağa fırlamak veya yüksek yerlerden atlamak gibi zarar verici şeyler yapabilirler. Oyun sırasında bu hareketleri yaptıkları için yaralanabilirler.

Tüm bunları okuyor olmanızın sebebi çocuğumuzun oyuna katılımını engelleyen şeyin ne olduğunu bulmak ve irdelemenizi istememiz. Böylece yapılandırılmış bir ortamda oyun oynamak için gerekli olan düzeni sağlayabilirsiniz. Çocuklarınız iletişime daha açık olacaktır.

Bir oyun aktivitesine başlamadan önce mutlaka çocuğun endişesini azaltmak için ondan ne beklediğinizi ve ne zaman biteceğini anlatın ve gösterin. Görsellerle zenginleştirilmiş bir program faydalı olur. Rutin oluşturmak önemlidir oyuna aynı şarkıyla başlamak ve bitirmek gibi. Sunduğunuz oyun malzemeleri ile serbestçe oynayabileceği zaman tanıyın ve bu zamanı kontrol edin.  Oyun öncesinde çocuğun sevdiği aktiviteleri yapın. Genel kanı oynarsan şunu yapacağız şeklindedir.

Oysa önce sevdiği bir etkinlik veya nesne ile vakit geçirmesini sağlayıp onu rahatlatmak oyuna daha konsantre bir çocuk görmenizi sağlayacaktır. Oyunlardan önce ve sonra sakinleştirici aktiviteler deneyin. Onun hoşlanabileceği bir şey el ayak masajı, battaniyeye veya mindere sarmak, sallanmak zıplamak, kaymak, müzik dinlemek gibi.