Her yıl veli toplantılarına güncellenmiş bir liste ile çocukları için özenle seçilmiş kitap yığınlarıyla gidiyorum. Önceleri hayret verici bakışlar ile karşılaşıyordum ”Nasıl yani çocuğum benimle göz teması kurmayı bile reddediyorken kitap okumak mı? ” Ben de onlara olabildiğince hızla ve büyük şaşkınlıkla ” Otizmden etkilenmiş çocuklar da kitaplardan hoşlanır!” bakışı atıyorum. Gerçekten aileler için pek çok etkinliği yapmak sorunken ve isteksizlik ile mücadele ediyorken kitap okumayı denemek fikri işlevsel olmayan, ürkütücü hatta bazen saçma geliyor. Öncelikle onlar kitap okurken koşarak yanlarına gelip hikayeleri sonuna kadar dinleyen bir çocuk beklemediğimizi fakat bu ihtimalin zamanla gerçeğe yakın olabileceğini açıklıyorum.
Aslında hep karşılaştığımız bir durumdur aileler ve yakın akrabalar genellikle otizmli çocukların diğer çocukların ilgi alanlarından hoşlanmadığını, reddettiğini, ilgisiz kaldığını düşünür.Oysa ki yetişkin ve dili aktif olarak kullanan otizmli bireyler bu durumun aslında düşündüğümüz gibi olmadığını genellikle nasıl davranmaları gerektiğini bilmediklerinden ilgisiz gibi göründüklerini söylüyor. Arda öğretmeninin okuduğu bir hikaye kitabını çok sevdiğini ve onu tekrar tekrar okumasını istediğini fakat bunun için ne söylemesi gerektiğini bilmediğinden hikaye bittiğinde kitabı koşarak öğretmenin elinden alıp yeniden dolaba koyuyormuş. Kitabı dolaba koyarsa öğretmeninin onu yeniden oradan alacağını ve okuyacağını düşünmüş fakat öyle olmamış. Kendisinden ne beklendiğini bilmeyen öğretmeni ise ona sürekli yerine oturmasını söylüyormuş. Bu durumda kaygı seviyesi artan Arda hızlıca ellerini göz hizasında sallayarak rahatlamaya çalışıyormuş. Daha sonra Arda’nın annesinin de desteği ile hikaye kitabına olan ilgisini ve davranışlarını fark eden öğretmeni ona yeni bir soru kalıbı ile yaklaşmış ” Tekrar okumamı ister misin? ” Bu cevaplaması ve dönüt vermesi kolay bir soru evet/hayır cevaplı bir soru. Arda hikaye biter bitmez öğretmenin elinden kitabı alıp dolaba koyduğu için öğretmen onun kitap okuma saatlerinden hoşlanmadığını düşündü. Bazen bizler de böyle durumlarla karşılaşıp iletişim kurmayan çocuklarımızın davranışlarını yanlış yorumluyor olabiliriz.
Velilerime özellikle illüstrasyonu büyük, karmaşık resimleri olmayan, dili sade kitaplar tercih etmemizin nedenini açıklıyorum. Okulöncesi dönemde ve ilkokul çağında olan çocuklar için az metinli çok resimli kitaplar ideal oluyor. Metinler sade olmadığında hikaye metnini sadeleştirip cümleleri kısaltıyoruz. ”Uzun kulaklı tavşan annesinin onu merak ettiğini düşünüp koşarak eve gitti.” yerine ”Uzun kulaklı tavşan eve gitti.”.Eğer değişikliklere tahammülü zayıf bir çocuğumuz varsa kitabın üzerine kendi cümlelerimizi yazalım ve kitabı her okuduğumuzda aynı cümleyi okuyalım. Daha önce benzer şekilde hazırladığım hikayeyi okurken ” Kırmızı çizmelerini giydi.” değil de ” Çizmelerini giydi. ” dediğim için ufak çaplı kriz yaşadık. Bir sonraki cümleye geçmeme izin vermeyerek ben ne olduğunu anlayana kadar sayfadaki kızın kırmızı çizmelerini parmağıyla gösterdi. Otizmli çocukların öğretmeni olmak böyle zamanları fark edince gerçekten eğlenceli ve özel hissettiriyor ”Vay be !” dedirttiriyor.
Gelelim bizimle oyun oynamayan, beş dakika bile yanımızda oturmayan, ilgisini uzun süreli bir şeye veremeyen çocuğumuza nasıl kitap okuyacağız. Çok basit bir önerimiz var. Öncelikle kitabımızı alıyoruz ve çocuğumuzun görebileceği ve bizi duyabileceği mesafeden ” Senin için kitap okuyacağım. Lütfen beni dinle. ” diyelim. Size dönüt verir de yaklaşır kitap ile ilgileniyor görünürse biraz zaman tanıyın. Kitaba bakabilir, etrafınızda dolanabilir. ” İstersen yanıma otur.” cümlesini kurun.
Zorlandığında çocuklar ilk zamanlarda genellikle çok ağlar veya hırçınlaşırlar bu nedenle ilk bir kaç okumanızda rica ve tercih bildirmede bulunun. Yanınızda oturmuyor ve gezinmek istiyorsa izin verin. Kitabı açın ve normal bir ses tonuyla kitabı okuyun. Sizi sabote edebilir. Önemsemeden hikayeyi okumaya devam edin. Kitabın resimlerine göz ucu ile baksa, siz metni okurken etrafınızda dolansa kafi. Tabi ilk zamanlar için. Aynı kitabı bir kaç gün boyunca sakin, televizyonun açık olmadığı, ilgisini başka şeylere veremeyeceği ortam oluşturarak okumaya devam edin. Arada bir hikayedeki kısımları ellerinizle ayaklarınızla destekleyin. Örneğin kitapta ağaç kakan tak tak ağaca vuruyorsa o cümleyi okurken elinizle masaya tak tak vurun dikkat çekin. İlgisizliği veya sizi sabote etmesi canınızı sıkmasın.
Bir kaç gün diyoruz çünkü bir kaç gün sonra hikayeyi duya duya kulak aşinalığı oluşacak. Belki hikayenin sevdiği kısımlarında farklı davranışlar sergileyecek. Denemeden bilemeyiz. Eğer siz hikayeyi okurken gelir de bakar, sayfalara dokunur, size dinlediğini hissettirirse hikaye bittiğinde lütfen ”Çok güzel dinledin. Hikayeyi sevdin mi? Kuş nasıl uçtu? Bak böyle ( hareketi yaparak) .” ödüllendirip iletişim kurmaya çalışalım.
Bir sonraki aşamamız ise artık hikayeye aşina olan çocuğumuzu birazcık zorlamakta. Kolayca kaçamayacağı, ilgisini başka şeye veremeyeceği bir masa, duvar, koltuk köşesi, yatak ayarlıyor ve beraber oturuyoruz. Senin için kitap okuyacağım cümlesini tekrar edip okumaya başlayalım. Çocuklar ağlasa da kitabı yırtmaya çalışsa da devam ediyoruz. (Küçük bir öneri kitaplarınızı pvc laminasyon ile kaplayıp kullanırsanız yırtılmaların önüne geçersiniz.) Kitap bittiğinde kalkmana izin vereceğim ya da o anda ilgisini çeken şeyi vereceğinizi söyleyebilirsiniz. Saldırgan ve ya hırçın davranışlarını önleyelim, eliyle kitabı alıp atmaya çalışıyorsa kitabı ve çocuğumuzun elini sıkıca tutalım. ” Kitabı yırtma. Ağlamayı bırak.” gibi cümleler ile hikayeyi bölmeyin. Kitabı okuyup”Kitap bitti. ” deyip kalkmasına izin verin. Zamanla hikaye bittiğinde kalkabileceğini ve ilgileri ile vakit geçirebileceğini anlayacak, hırçınlığı kaybolacaktır. Genellikle bu aşamada veliler ”Neden devam etmek zorundayım? Onun ve benim için kitap okuma anları çok zorlayıcı.” der ve pes edebilir miyim sinyali yollar. Biz öğretmenler ise okulda da ilk denemelerin bu şekilde olduğunu zamanla kuralları kabul edip artık ders ve diğer aktivitelere keyifle katıldığını hatırlatırız. Emek olmadan yemek olmadığını hepimiz biliyoruz. Biraz daha sabırlı olmalıyız.
Çocuklarımız zaten gecikmiş konuşma gibi pek çok problemle karşı karşıyayken kitap okumak sıradan bir etkinlik değil çocuğumuzu pek çok yönden destekleyen önemli bir etken. Alıcı dil, ifade edici dil, hatta çoğu zaman işitsel ayırt etme, kitabın konusuna göre taklit, sayı sayma, renkler, hayvanlar, çevresindeki olaylar hakkında bilgi sahibi olma gibi pek çok alandan desteklenmiş olacak. Siz cümlenizi bitirir bitirmez resimlerden o nesneyi gösteren, o hayvanın sesini çıkaran,resimdeki görseli taklit eden, cümlenizi tamamlayan bir çocuk ile karşılaşmanıza çok az kaldı.
Bu işin kolay olacağını kimse söylemedi. Uğraş ve çaba gerektiren bir etkinlik kitap okumak. Ailelere bu konuda baskı yapıp kitap okumalarını istemek için çok geçerli sebeplerimiz var. Okulda da bu süreç hiç kolay olmuyor tutarlı davranıp kitabı öğrenci için eğlenceli hale getirip okumaya devam ettiğimizde bir zaman sonra faklı tepkiler almaya başlıyoruz. Dil gelişimi ve taklit becerilerini destekleyen pek çok kitap mevcut öncelikli olarak bu kitapların listelerini aileler ile paylaşıyoruz.
NOT:
-Hep aynı kitabı mı okuyacağız? Hayır bir süre sonra başka kitaba geçeceğiz.
-Çocuğum ne beni dinliyor, ne kitaba bakıyor ne yapabilirim? Özellikle böyle çocuklar için sevdiği bir yiyeceği kullanabilirsiniz. Metni okurken üç parçaya bölünmüş bir jelibonu o anda söylediğiniz kelimenin karşılığı olan görselin üzerine koyun. Baktığı anda çok güzel baktın deyip jelibonu ona verin ve hikayeye devem edin. Bazen de o sayfayı okuduktan hemen sonra görsellere jelibonla (siz istediğiniz gıdayı tercih edin) dokunun. Kedi, kırmızı atkı, balon uçtu gibi kelimeleri söyleyip jelibonu takip eden çocuğunuzun görsellere bakmasını sağlayın. İnanın ilk başlarda bizim için de çok zor oluyor ama kitaba bakma davranışını bu şekilde ödüllendirerek arttırmış oluyorsunuz.
Bu yazı daha çok okul öncesi ve ilkokul çağındaki otizmden etkilenmiş çocuklar için kaleme alındı. Başaka bir yazımızda da daha geniş kapsamlı bir şekilde dil gelişimini desteklemek adına nasıl kitap okuyabiliriz bunun için önerililer de bulunacağız. Denemekten vazgeçmeyin, sabırlı olun, sabahları sınıfa girer girmez sevdiği kitabı getirip önüme koyan öğrencilerim oldu. Bizim için de kolay olmamıştı güçlü olun ve asla okuduğunuz şeyi anlamadığını düşünerek kendinizi yaralamayın. Çocuğunuza güvenin. İlgisiz görünse bile siz kitabı okurken eğleniyor olabilir, hikayeden hoşlanmış olabilir.
Merhabalar yazı için teşekkür ederim peki otizm li cocuklar icin kitap isimleri verir misiniz